Karaciğer yağlanması sık görülen sağlık sorunlarından biri. Karaciğer yağlanması önlenemediğinde daha ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir. Karaciğer yağlanmasını önlemek istiyorsanız alışkanlık haline getirmeniz gereken iki basit kural var.
Yağlı karaciğer, adından da anlaşılacağı gibi, sadece karaciğerde yağ birikmesi değildir. Obezite, aşırı alkol tüketimi veya diyabet gibi metabolik durumlarla ilişkilidir.
Dünyada her 100 kişiden 25’inde Türkiye’de ise her 100 kişiden 30’unda görüldüğü tahmin edilen karaciğer yağlanması, birçok başka sorunu da beraberinde getiriyorYağlı karaciğer, tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Yağlı karaciğer ayrıca karaciğer kanseri riskini artırır ve aşırı durumlarda nakil gerektiren karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Ek olarak, genellikle tip 2 diyabet, kalp hastalığı ve böbrek hastalığı gibi diğer metabolik sorunlarla bağlantılıdır ve genel sağlığı daha da karmaşık hale getirir.
Sağlıklı bir kiloyu korumak yağlı karaciğerin gelişimini önleyebilir. Obezite karaciğerde aşırı yağ birikmesine neden olur. Düzenli egzersiz sağlıklı bir diyetle birleştirildiğinde kilonuzu kontrol eder ve karaciğerde aşırı yağ birikmesini önlemeye yardımcı olur.
Düzenli egzersiz yapmak aşırı yağların yakılmasına, insülin duyarlılığının iyileştirilmesine yardımcı olur, bunlar yağlı karaciğeri önlemenin iki ana koşuludur. En az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapılmalıdır.
İşlenmiş gıdalar, ilave şekerler ve sağlıksız yağlar karaciğerde yağ birikmesine neden olur. Sağlıklı yağlardan, bitki bazlı gıdalardan oluşan dengeli bir diyet, karaciğerin düzgün çalışması için bir uyarıcı görevi görür.
Alkolü sınırlamak veya kaçınmak, optimum şekilde çalışan karaciğer üzerindeki yükü azaltır. Orta düzeyde içki içen kişilerin dikkatli olması gerekse de, düzenli alkol tüketimi zamanla yağ birikiminin ve karaciğer hasarının gelişmesine yol açabilir.
Su, karaciğerde detoksifikasyonu ve yağ metabolizmasını destekler. Uygun sıvı alımı sindirimi destekler; dolayısıyla karaciğerin genel işleyişini destekler, bu da karaciğer hücrelerinde toksik yağ birikiminin önlenmesinde fark yaratır.
Sebzeler, meyveler ve tam tahıllar gibi yüksek lifler, uygun sindirimi sağlar ve karaciğere yağ girişini azaltır. Yüksek lif varlığında, kan şekeri ve kolesterol düzenlenir ve bu da dolaylı olarak karaciğer hücrelerinde yağ birikiminin gelişme riskini azaltır.
Birkaç kronik hastalık yağlı karaciğer hastalığı geliştirme riskini önemli ölçüde artırır. Birincil risk faktörlerinden biri, insülin direnciyle yakından ilişkili olan tip 2 diyabettir. İnsülin direnci karaciğerde yağ birikimini teşvik ederek alkolsüz yağlı karaciğer hastalığına (NAFLD) yol açar.
Obezite, özellikle karın çevresinde aşırı vücut yağının karaciğer hücrelerinde yağ birikimiyle bağlantılı olması nedeniyle bir diğer önemli katkıda bulunandır.
Metabolik sendromu olan kişiler – yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri, anormal kolesterol seviyeleri ve karın yağı gibi bir dizi durum – yağlı karaciğer için daha yüksek risk altındadır. Hipertansiyon (yüksek tansiyon) ve dislipidemi (anormal kolesterol seviyeleri) karaciğerde yağ birikimine ve iltihaplanmaya katkıda bulunur.
Polikistik over sendromu (PCOS), uyku apnesi ve hipotiroidizm de yağlı karaciğer riskiyle bağlantılıdır.
Rutin sağlık kontrolleri ve karaciğer fonksiyon testleri, hastalığın ciddi bir vakaya dönüşmesinden önce erken belirtilerini ve semptomlarını sağlayabilir. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini önlemek için zamanında yaşam tarzı değişiklikleri ve müdahaleler yapılmasını sağlar.