Araştırmacılar, iki dil bilmenin tek dilli kişilere kıyasla Alzheimer başlangıcını beş yıla kadar geciktirebildiğini ortaya koydu. İki dil bilen insanların hipokampüs hacmini koruyarak beyin dirençlerinin arttığı kaydedildi.
Ana dilin yanında bir yabancı dil öğrenmenin yaşlı yetişkinler için bilişsel faydaları olduğu uzun zamandır bilinmektedir.
Araştırmalar, Alzheimer hastalığının başlangıcını tek dilli yetişkinlere kıyasla beş yıla kadar geciktirmeye yardımcı olduğunu gösteriyor.
Bilingualism dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada Concordia araştırmacıları, beynin dil ve yaşlanmayla bağlantılı bölgelerindeki beyin direncini incelemek için nörogörüntüleme yöntemlerini kullandılar.
Alzheimer hastalığı olan iki dil bilen kişilerde hipokampüsün, yaş, eğitim, bilişsel işlev ve hafıza açısından eşleştirildiğinde tek dil bilen kişilere göre belirgin şekilde daha büyük olduğunu buldular.
Çalışmanın baş yazarı, doktora adayı Kristina Coulter, “Beyinde öğrenme ve hafıza için ana bölge olan ve Alzheimer’dan oldukça etkilenen hipokampüste daha fazla beyin maddesi vardı” dedi.
Araştırmacılar, bilişsel olarak normal olan, öznel bilişsel gerileme veya hafif bilişsel bozukluk risk durumlarında olan veya Alzheimer teşhisi konan tek dil ve iki dil bilen yaşlı yetişkinlerin beyin özelliklerini karşılaştırdı.
Tek dil bilen hafif bilişsel bozukluğu ve Alzheimer’ı olan bireyler arasında hipokampal atrofi kanıtı varken, Alzheimer gelişiminin sürekliliği boyunca iki dil bilenlerde hipokampal hacimde bir değişiklik olmadığını buldular.
Coulter, “Alzheimer ile ilgili alandaki beyin hacmi, sağlıklı yaşlı yetişkinlerde, iki risk durumunda ve iki dil bilen katılımcılardaki Alzheimer hastalığı grubunda aynıydı. Bu, iki dil bilmekle ilgili bir çeşit beyin bakımı olabileceğini ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
Phillips, “Birden fazla dil konuşmak, beyin sağlığını destekleyen bilişsel ve sosyal olarak meşgul olmanın çeşitli yollarından biridir. Bu araştırma, bilişsel olarak normal olan bireylerden Alzheimer’a yakalanma riski daha yüksek olanlara ve gerçekten hastalığa yakalanmış olanlara kadar, demans riskinin sürekliliği boyunca iki dil bilmenin beyin yapısı üzerindeki potansiyel etkisini inceleyebildiği için benzersizdir.” dedi.
Concordia araştırmacılarının gelecekteki çalışmaları, çok dilli olmanın beyin ağları üzerinde benzer bir olumlu etkiye sahip olup olmadığını araştıracak.