Gazze bir yıldır karadan, havadan ve denizden yoğun saldırı altında. Ölenlerin çoğu kadın ve çocuk. Saldırılarla sarsılan Gazze’nin altyapısı da tamamen çöktü. Gazzeliler bir yıldır savaşın durması için çaresizce uluslararası toplumdan yardım bekliyor. Ama o yardım eli hiç uzanmadı. Aksine İsrail’in katliamları her geçen gün arttı. Gelin Gazze’deki insani krizin ne boyutta olduğuna bir bakalım.
Dünya, bir yıldır Gazze’den gelen yardım çığlıklarına kulağını tıkıyor.
Uluslararası kamuoyunun büyük bölümü duyarsız kaldıkça İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları arttı. Bu saldırılar sınır tanımadı. Hatta soykırıma kadar vardı.
BM Raportörü Tlaleng Mofokeng Gazze’de yaşananların “soykırım”dan başka kelimeyle anlatılamayacağını söylüyor. Sayılar da buna işaret ediyor.
HABERİN VİDEOSUNA GİT
İsrail’in Gazze saldırılarında 150 bin konut tamamen, 200 bin konutsa kısmen yıkıldı. 80 bin konutsa oturulamaz hale geldi.
İsrail hedef seçerken hiçbir kural gözetmedi. Hastaneler, ambulanslar, okullar, camiler vuruldu.
Sağlık merkezlerinin yüzde 95’i kısmen veya tamamen zarar gördü. Onlarca hastane, yüzlerce okul, hasta taşıyan 130’dan fazla ambulans hedef alındı.
Hayat kurtarmak için çalışan 500’ü aşkın sağlık görevlisi öldürüldü.
Açlıkla, susuzlukla boğuşan Gazze halkının imdadına koşan 210’dan fazla Birleşmiş Milletler personeli öldürüldü.
Vurulan hedefler arasında 820 cami ve üç kilise de vardı.
Gazze’deki su kaynaklarının yüzde 70’i, fırınların yüzde 75’i tahrip edildi. Tarım alanlarının yüzde 60’ı da tahrip oldu.
Gazze nüfusunun beslenmesinde önmeli rol oynayan balıkçılık faaliyetleri de tamamen durdu. Bunların sonucu olarak açlık ve kıtlık arttı.
Gazze nüfusunun yüzde 96’sı yiyeceğe erişimde sorunlar yaşıyor. Her beş gazzeliden biri açlıkla mücadele ediyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu Unicef’e göre Gazze’de 10 çocuktan 9’u ciddi gıda kıtlığıyla karşı karşıya.
Gazze halkı, ihtiyacı olan yardım miktarının dörtte birine ancak ulaşabiliyor.
Yetersiz beslenme ve hijyen koşullarının sağlanamaması salgın hastalık riskinin de artmasına yol açıyor.
Çöplerin toplanamaması da büyük bir sıkıntı. Çocuk felci, hepatit başta olmak üzere bulaşıcı hastalıklar giderek artıyor.
Gazze’de susuzluk da büyük bir sıkıntı. Gazzeliler, su bulabilmek için kilometrelerce yürümek zorunda kalıyor.
Su bulabilmek için kilometreler kat eden Filistinlilerden biri, “Su kaldığımız yere çok uzak. Bir, bir buçuk saattir yürüyorum ve hala kaldığımız yere ulaşamadım. Bu çabam çocuklarıma su bulabilmek için. Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrail askerleri tüm su yıkılarını yıkmış.” diye konuştu.
Gazze sağlık sisteminin yanısıra eğitim sistemi de çöktü. Çocuklar ve gençler bir yıldır okula gidemiyor. Kayıp nesillerin oluştuğuna dikkat çekiliyor.
Eğitim hakkından mahrum kalan çocuklardan biri, “Geçen yıl altıncı sınıfa gidecektim. Bu yıl 7’inci sınıfa gitmem gerek ama gidemiyorum. Okuyup, yazdığım, öğrenim gördüğüm sınıflar şimdi yerlerinden olmuş insanlarla dolu. Eskiden spor yapmak için sıraya girerdik şimdi yardım kuruluşlarının dağıttığı yemekleri ve suyu alabilmek için sıraya giriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gazze, İsrail saldırıları nedeniyle büyük bir göçe de sahne oldu. Nüfusunun neredeyse tamamı evlerini terk etmek zorunda kaldı. Üstelik defalarca yer değiştirdiler. Çaresizce güvenli bir yer aradılar. Gittikleri her yerde İsrail bombaları onları karşıladı.
Gazzeliler tüm bu süreçte hafızalarına kazınan ve ağır travmaya yol açan olaylara tanıklık etti.
Gazzeli bir doktor yaşadıklarını, “Ben doktor Hani Bseiso. Evimizdeyiz. Bizi bombaladılar. Bu benim yeğenim. İsrailler bizden ne istiyor. Bu yaşadıklarımız çok adaletsiz. 15 gündür evimizi kuşattıyorlar. Yeğenimin bacağını anastezi olmadan ampüte ediyoruz.” sözleriyle anlattı.
İsrail saldırıları Gazze geriye büyük bir yıkım da bıraktı. Gazze’nin yeniden yapılandırılmasının yıllar süreceğine dikkat çekiliyor.
Gazze’nin yeniden yapılandırılmasının 40 ila 50 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyor.