Vücuda Omega-3 takviyesi sağlayan balık, kemiklerin güçlenmesine de yardımcı olur. Yoğurt ise tok tutmasının yanı sıra, sindirim sağlığını destekler ve bağışıklığı güçlendirir. Ancak bu iki besinin birlikte tüketildiğinde gıda zehirlenmesine neden olduğu yönünde yaygın bir inanış vardır. Uzmanlar, bu görüşün gerçeği yansıtmadığını öne sürüyor.
ABD tarafından finanse edilen Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi NCBI’ın yaptığı araştırmaya göre, balık ve süt ürünlerini birlikte tüketmek, gıda zehirlenmesine yol açmıyor.
Hatta bazı uzmanlar, bunun kemik sağlığı için oldukça faydalı olduğunu bile öne sürüyor. Fakat bu ikiliyi birlikte tüketirken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var.
Balık ve süt ürünleri, çabuk bozulabilen gıdalar oldukları için bu ikili sadece bayat oldukları durumlarda zehirlenmeye neden olabiliyor.
Uzmanlar, taze olduğu sürece balık ile yoğurtun birlikte tüketilmesinde herhangi bir sakınca olmadığını söylüyor.
Tazeliğini yitiren balıkta ”histamin” adı verilen proteinin miktarı artar. Bu protein, aynı zamanda yoğurtta da bulunmaktadır. Aynı öğünde her ikisi de tüketilirse, vücuttaki histamin miktarı artıp zehirlenmeye yol açabilir.
Eğer balık ve yoğurdu her ihtimale karşı birlikte tüketmek istemiyorsanız, balık yedikten en az 8 saat sonra süt ürünleri tüketmeye başlamanızda fayda var.
Güçlü bir probiyotik olan yoğurt, sindirim sistemi üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Gastrointestinal hastalıkların riskini azaltan yoğurt, aynı zamanda ishal ve kabızlığı giderme noktasında da önemli bir besindir.
Protein bakımından zengin bir doğal besin olan yoğurt, bu sayede gün içinde tokluk hissi yaratarak kilo kontrolü yapılmasını sağlar.
Düzenli yoğurt tüketmek, vücudun ihtiyaç duyduğu kalsiyumun takviyesi anlamına gelir. Bu da diş sağlığını koruyarak daha sağlıklı dişlere sahip olmanızı sağlar.
Balık, doymamış yağ içeren omega 3 açısından zengin bir besindir. Omega 3 yağ asitleri de kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir. 85 bin menopoz sonrası kadın üzerinde yapılan bir araştırmada, haftada 5 ve daha fazla balık tüketenlerde hiç balık tüketmeyenlere göre kalp krizi gelişme riski yüzde 30 daha az bulundu.
Balık, içerdiği omega 3 sayesinde de zihni açarak hafıza kaybı ve unutkanlığı önler. Omega 3 aynı zamanda beyin ve sinir sistemini de olumlu yönde etkiler.
Fosfor ile A vitaminden zengin olması gözde meydana gelen dejenerasyonları önler. Balık, aynı zamanda içerdiği kalsiyumla kemik kaybının da önüne geçer. Protein içeriği açısından iyi bir kaynak olan balık, doygunluk hissi verir.